DIŞ GEBELİK NEDİR?
Dış gebelik, gebeliğin uterus (rahim) dışında yerleşmesi olarak tanımlanabilir. En sık tüplerde olmak üzere; over (yumurtalık), karın içi, cervix (rahim ağzı) ve tüp ile uterusun birleşme yeri olan kornuada yerleşebilir.
DIŞ GEBELİK NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR?
Yapılan çalışmalar dış gebelik görülme oranını %2 olarak belirtmektedir. Son yıllarda görülme oranının artması artan pelvik iltihabi durumlara ve tüp bebek tedavisi ile oluşan gebeliklerin artmasına bağlanmaktadır.
DIŞ GEBELİK BELİRTİLERİ NELERDİR?
En sık şikayet alt karın bölgesinde ağrıdır. Hastalar genellikle 6 ila 10 haftalık adet gecikmesini takiben başlayan düzensiz vajinal kanama ve ağrı ile başvururlar.
Daha nadir olarak ise dış gebeliğin yerleştiği bölgeyi yırtması sonucunda karın içine kanama gerçekleşir ki bu anne hayatını tehlikeye sokabilen bir durumdur, acil olarak hastaneye başvururlar. Gebelik testi pozitiftir, ancak yapılan ultrasonografide rahim içinde hehangi bir gebelik görüntüsüne rastlanmaz.
DIŞ GEBELİK İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Risk faktörleri üç grupta tanımlanabilir.
Yüksek riskà Daha önce geçirilmiş ektopik gebelik
Tüplerin enfeksiyon,cerrehi,anomaliler veya tümör nedeni ile hasarlanması
Tüplerin bağlanması
RIA (spiral) kullanımı
Orta riskà Pelvik enfeksiyon
İnfertilite (kısırlık)
Çok sayıda seksüel partnere sahip olma
Sigara
Düşük riskà IVF (Tüp bebek)
Cinsel ilişki sonrası vajinal duş
İleri yaş
DIŞ GEBELİK TANISI NASIL KONUR?
Dış gebelik tanısında kanda ß-HCG ölçümünün yeri tartışılmazdır. Transvaginal ultrason ile günümüzde gebeliğin yerleşim yeri hakkında çok net bulgular elde edebilmekteyiz.
DIŞ GEBELİK TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Klinik olarak iyi olan ve ß-HCG düzeyi düşme eğilimi gösteren hastalarda beklentisel yaklaşım yapılabilir. Bu tedavi şeklinde tedavi başarısını etkileyen en önemli faktör, başlangıçtaki ß-HCG düzeyidir.
Diğer bir tedavi yaklaşımı hücre bölünmesini önleyerek etki eden Metotreksat isimli ilacın kullanılmasıdır. Bu tedavinin başarısı da yine başlangıçtaki ß-HCG düzeyi, dış gebeliğin boyutu gibi faktörlerle ilişkilidir. Bu tedavi ile ß-HCG seviyeleri uygulamadan ortalama 35 gün sonra 15 Mıu/ml’ nin altına düşer ancak bu süre bazen 3 aya kadar uzayabilir.
Cerrahi diğer bir tedavi alternatifidir. Laparaskopik olarak veya açık cerrahi yöntemiyle yapılabilir. Tüpün açılarak sadece dış gebeliğin alındığı salpingotomi operasyonu yapılabileceği gibi, dış gebeliğin yerleştiği tüpün alındıpı salpinjektomi operasyonu da yapılabilir. Cerrahi sonrasında %5 ile %10 hastada ß-HCG düzeyleri istenilen düşüşü göstermeyebilir. Bu durum persiste ektopik gebelik olarak adlandırılır. Hasta haftalık ß-HCG takibine alınır. Takipte düşme olmazsa metotreksat tedavisi verilir.
Hastanemizdeki genel yaklaşım çocuk isteyen ve genç hanımlarda ilaç tedavisi ile takip etmek şeklindedir. Böylece doğurganlık kapasitesi etkilenmemektedir.
GEÇİRİLMİŞ DIŞ GEBELİK SONRASI DOĞURGANLIK NASIL ETKİLENİR?
Bir kez dış gebelik geçiren bir hastanın tekrar dış gebelik geçirme olasılığı böyle bir hikayesi olmayan kadınlara göre daha yüksektir. Ancak unutulmamalıdır ki bir sonraki gebeliğin normal yerleşimli yani intrauterin gebelik olma ihtimali halen ektopik gebeliğe göre daha fazladır.
Cerrahiden sonra spontan gebeliklerin çoğu ilk 18 ayda olur. İlk 1 yıl içinde gebelik oluşmaz ise veya karşı tüp hasarlı ise hasta tüp bebek merkezine yönlendirilmelidir.